Tom and Mary's kids looked adorable.
- Tom ve Mary'nin çocukları çok güzel görünüyorlardı.
The way Tom looked at me was so adorable, I just couldn't say no.
- Tom'un bana bakış tarzı çok güzeldi, ben sadece hayır diyemedim.
She is very beautiful, and what is more, very wise.
- O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
Do you think that brown hair is very beautiful?
- Kahverengi saçın çok güzel olduğunu düşünüyor musun?
Your handwriting is very good.
- Senin el yazın çok güzel.
It didn't taste very good.
- Tadı çok güzel değildi.
This website is so cool.
- Bu web sitesi çok güzel.
It would be so cool if I could speak ten languages!
- On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead.
- Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.
She's rich, and even better, she's gorgeous.
- O zengin ve daha da iyisi o çok güzel.
You have gorgeous eyes.
- Çok güzel gözlerin var.
Mary is a very nice girl.
- Mary çok güzel bir kız.
My father's car is very nice.
- Babamın arabası çok güzeldir.
That dress looks stunning on you.
- Şu elbise üstünde çok güzel görünür.
Alice has stunning legs.
- Alice çok güzel bacaklara sahip.