çok şey!

listen to the pronunciation of çok şey!
Turkish - English
how strange!
{i} much

How come you know so much about Japanese history? - Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun?

That men do not learn very much from the lessons of history is the most important of all the lessons that history has to teach. - İnsanoğlunun tarih derslerinden çok şey öğrenmemesi tarihin öğretmek zorunda olduğu tüm derslerin en önemlisidir.

great deal

His talk led me to believe that he knows a great deal. - Onun konuşması onun çok şey bildiğine beni inandırdı.

I've learned a great deal about Tom. - Tom hakkında çok şey öğrendim.

lots of things

Tom has lots of things to tell Mary. - Tom'un Mary'ye söyleyecek çok şeyi var.

I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind. - Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.

many things
How strange!/What an odd business!
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) MECNEB