çok şey

listen to the pronunciation of çok şey
Turkish - English
lots of things

Tom has lots of things to tell Mary. - Tom'un Mary'ye söyleyecek çok şeyi var.

I have lots of things to tell you. - Sana söyleyecek çok şeyim var.

How strange!/What an odd business!
much

I had no idea that Tom knew so much about zebras. - Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu.

How come you know so much about Japanese history? - Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun?

great deal

I've learned a great deal about Tom. - Tom hakkında çok şey öğrendim.

You seem to know a great deal about me. - Benim hakkımda çok şey biliyor gibi görünüyorsun.

many things
çok şey isteyen
demanding
çok şey vaadeden
toward
çok istenen şey
prize
çok etkili şey
blockbuster
devasa ve çok çirkin şey
monstrosity
çok şey!
how strange!
hakkında daha çok şey bilmek
have the advantage of smb
küçücük ama çok etkili şey
mustard seed
yanınızda taşımak için çok fazla şey almışsınız
You have too much carry on baggage
çok ağır şey
dead weight
çok büyük şey
spanker
çok büyük şey
immensity
çok kalitesiz şey
stinker
çok komik şey
scream
çok komik şey
panic
çok kısa süren şey
snatch
çok ucuz şey
snip
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) MECNEB
çok şey
Favorites