çocuk oyuncağı

listen to the pronunciation of çocuk oyuncağı
Turkish - English
Child's play
Piece of cake
a) toy b) child's play, gift, doddle, pushover, a piece of cake, cinch, breeze
it's pie
as easy as pie
1. toy. 2. child's play; matter of no consequence
{i} toy

The boy knows how to disassemble the toy. - Çocuk oyuncağı nasıl sökeceğini biliyor.

The child threw a tantrum because he wanted the toy. - Çocuk oyuncağı istediği için çığlığı bastı.

(deyim) duck soup
easy task
easy peasy
(deyim) easy peasy lemon squeezy
simple job
(Argo) snap
doddle
cinch

For a person who is in good physical condition, climbing mountains is a cinch. - İyi fiziksel durumda olan biri için dağa tırmanmak bir çocuk oyuncağı.

It's a cinch to learn to swim. - Yüzmeyi öğrenmek bir çocuk oyuncağı.

pushover
kids' stuff
breeze

The students found the final examination to be a breeze. - Öğrenciler için final sınavı çocuk oyuncağıydı.

a piece of cake
walkaway
downhill
{i} picnic
{i} jam
çocuk oyuncağı sanmak
To think that a piece of cake
çocuk oyuncağı değil
no picnic
çocuk oyuncağı haline getirmek
to neglect (a project) (because one regards it as unimportant)
onun için çocuk oyuncağı
that's jam for him
çocuk oyuncak
walkaway
çocuk oyuncak
doddle
Turkish - Turkish