çoğaltmak

listen to the pronunciation of çoğaltmak
Turkish - English
Turkish - Turkish
Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak
Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak: "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı."- P. Safa. Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek
Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek
(Osmanlı Dönemi) İ'FA'
(Osmanlı Dönemi) TAD'İF
(Osmanlı Dönemi) HEYG
(Osmanlı Dönemi) TEZRİF
(Osmanlı Dönemi) MED
teksir etmek
Çoğaltma
(Osmanlı Dönemi) TE'RİB
Çoğaltma
teksir
Çoğaltma
röprodüksiyon
çoğaltma
Çoğaltmak işi
çoğaltma
Çok duruma getirme, teksir
çoğaltma
Çoğaltmak işi. Çok duruma getirme, teksir