Turkish - English
Definition of çoğaltma in Turkish English dictionary
- aggrandizement
- reproduction
- duplication, making multiple copies of (something)
- increase
- augmentation
- multiplication, proliferation, increasing the number of
- multiplication
- increase, increasing, augmentation, making greater
- replication
- reproducing
- (Tekstil) multiply
The only way on Earth to multiply happiness is to divide it.
-Dünya üzerinde mutluluğu çoğaltmanın tek yolu onu bölmektir.
- curvet
- (Gıda) amplification
- enterprise
- {i} duplicating
- reproductiveness
- reproductive
- çoğaltmak
- {f} augment
- çoğaltmak
- increase
- çoğaltmak
- {f} reproduce
- çoğaltma makinesi
- polygraph
- çoğaltmak
- {f} propagate
- çoğaltmak
- copy
- çoğaltmak
- turn out
- çoğaltmak
- (Dilbilim) set off
- çoğaltmak
- put on
- çoğal
- accrete
- çoğal
- proliferate
The sentences proliferate like rabbits. But it's good.
-Cümleler tavşan gibi çoğalır. Ama bu iyi.
- çoğaltmak
- enhance
- çoğal
- accrue
- donanımı çoğaltma
- (Hukuk) upgrading equipment
- kritik çoğaltma
- (Bilgisayar) crucial replica
- çoğaltmak
- multiply
- çoğaltmak
- manifold
- çoğaltmak
- to increase, augment, make greater
- çoğaltmak
- aggrandize
- çoğaltmak
- to multiply, proliferate, increase the number of
- çoğaltmak
- to increase, to raise; to reproduce; to augment; to propagate, to multiply
- çoğaltmak
- (eşeysiz) clone
- çoğaltmak
- to reproduce, duplicate, make multiple copies of
- çoğaltmak
- duplicate
- çoğaltmak
- scale up
- çoğaltmak
- enlarge
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çoğaltma in Turkish Turkish dictionary
- Çoğaltmak işi
- Çok duruma getirme, teksir
- Çoğaltmak işi. Çok duruma getirme, teksir
- (Osmanlı Dönemi) TE'RİB
- teksir
- röprodüksiyon
- çoğaltma makinesi
- Özel bir kâğıt üzerine yazılmış yazıyı çoğaltmaya yarayan makine, teksir makinesi, müstensih
- Çoğaltmak
- (Osmanlı Dönemi) İ'FA'
- Çoğaltmak
- (Osmanlı Dönemi) TAD'İF
- Çoğaltmak
- (Osmanlı Dönemi) HEYG
- Çoğaltmak
- (Osmanlı Dönemi) TEZRİF
- Çoğaltmak
- (Osmanlı Dönemi) MED
- çoğaltmak
- Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak
- çoğaltmak
- Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak: "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı."- P. Safa. Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek
- çoğaltmak
- Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek
- çoğaltmak
- teksir etmek
Related Terms
çoğaltma
Hyphenation
ço·ğalt·maPronunciation
Resimler
History
Favorites