çoğalma

Turkish - English

Definition of çoğalma in Turkish English dictionary: {i} reproduction; increase, augmentation; (Hukuk) proliferation; increment; multiplication; multiplication, proliferation, growing in number; propagation; increase, augmentation, becoming abundant; increase; accrual; enhance; gain; buildup; enhancement; rise; accession; access; acces
çoğalmak: reproduce
çoğalmak: increase
çoğalmak: proliferate
mantar gibi çoğalma: mushrooming
çoğalmak: gain
çoğalmak: {f} accrue
çoğalmak: mount
çoğalmak: rise
çoğalmak: enhance
çoğalmak: escalate
çoğalmak: infiltrate
çoğal: accrete
çoğal: proliferate
The sentences proliferate like rabbits. But it's good. - Cümleler tavşan gibi çoğalır. Ama bu iyi.
çoğalmak: multiply
çoğalmak: accumulate
çoğalmak: grow
çoğalmak: boom
çoğalmak: propagate
çoğal: accrue
bölünerek çoğalma: segmentation
çabuk çoğalma: proliferation
çoğalmak: pullulate
çoğalmak: breed
çoğalmak: augment
çoğalmak: to increase, to multiply, to mount, to augment, to propagate, to accumulate
çoğalmak: heighten
çoğalmak: (Hukuk) to accrue
çoğalmak: to multiply, proliferate, grow in number
çoğalmak: mount up
çoğalmak: go off
çoğalmak: to increase, augment; to become many, become abundant, become plentiful, become greater
çoğalmak: thicken
çoğalmak: accrue#

Turkish - Turkish

Definition of çoğalma in Turkish Turkish dictionary: Çok duruma gelme, artma; (Osmanlı Dönemi) VEŞY; (Hukuk) TEKASÜR
eşeysiz çoğalma: Eşey hücreleri oluşturmaksızın, bölünme yoluyla çoğalma
Çoğalmak: nemalanmak
çoğalmak: Azken çok olmak, çok duruma gelmek: "Ansızın aşağıda ayak sesleri, uğultular çoğaldı."- Y. Z. Ortaç
çoğalmak: Azken çok olmak, çok duruma gelmek

çoğalma

Hyphenation

ço·ğal·ma

History

Favorites