Turkish - English
Definition of çiriş in Turkish English dictionary
- dope
- glair
- paste
- paste, glue
- powdered asphodel root
- glue (made with powdered asphodel root, used by bookbinders and cobblers)
- size
- cement
- çiriş (çanağı) gibi olmak
- (for one's mouth) to be dry (after drinking too much alcohol): Ağzım çiriş gibi. I've got a cotton mouth
- çiriş tezgâhı
- dressing machine
- ağızı çiriş çanağına dönmek
- to have one's mouth get dry and bitter
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çiriş in Turkish Turkish dictionary
- Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
- Aynı adlı bitkinin kökünden elde edilerek tutkal gibi kullanılan toz
- Bir ot ve bu otun öğütülmesiyle elde edilen tozdan yapılan bir çeşit tutkal
- Kar kalkınca hemen arkasından çıkan bir bitki
- Zambakgillerden, beyaz çiçekli bitkinin kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz
- Baharda kar kalktıktan sonra ilk yetişen yabani sebze
- Pırasanın ufağına verilen ad
- Ayakkabı yapıştırıcısı
- Aynı adlı ottan elde edilen ve suyla karılarak tutkal gibi kullanılan toz
- çiriş otu
- Zambakgillerden, beyaz çiçekli bir bitki (Asphodelus)