Turkish - English
Definition of çinkolu in Turkish English dictionary
- zincous
- Hence, formerly, basic, basylous, as opposed to chlorous
- Of, pertaining to, or containing, zinc; zincic; as, zincous salts
- Of or pertaining to the positive pole of a galvanic battery; electro-positive
- çinko
- zinc
This metal is called zinc.
-Bu metale çinko denir.
Brass is an alloy of copper and zinc.
-Pirinç, bakır ve çinkodan oluşan bir alaşımdır.
- çinkolu kurşun alaşımı
- terne
- çinko
- spelter
- çinko
- galvanized iron
- çinko
- 1.chem. zinc
- çinko
- zinc plate, zincograph
- çinko
- (Tabiat Doğa) (mineral, maden) [syn.: çinko, tutya] zinc
- çinko
- zinc, made of zinc
- çinko
- zink
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çinkolu in Turkish Turkish dictionary
- Çinko
- tutya
- Çinko
- (Osmanlı Dönemi) TUTU
- Çinko
- (Osmanlı Dönemi) TUTİYA
- çinko
- Mavimsi beyaz renkte parlak yüzlü bir maden veya bu madenden yapılmış eşya
- çinko
- Tombala oyununda kartın bir veya iki sırasını doldurana verilen ödül
- çinko
- Atom numarası 30, atom ağırlığı 65,37, mavimsi beyaz renkte olan sert bir element, tutya. Kısaltması Zn
- çinko
- Mavimsi açık gri renkte, kırılgan bir metal
- çinko
- Bu elementten yapılmış: "Odamız yaz günleri çinko damın altında yanar durur."- O. V. Kanık
- çinko
- Atom numarası 30, atom ağırlığı 65,37, mavimsi beyaz renkte olan sert bir element, tutya (simgesi Zn)
- çinko
- Bu elementten yapılmış
- çinko
- Tombala oyununda kartın bir veya iki sırasını doldurunca kazandığını bildiren ve açıkça söylenen söz
Related Terms
çinkolu
Hyphenation
çin·ko·luResimler
Favorites