Tom hates raw onions.
- Tom çiğ soğanlardan nefret eder.
To my surprise, they ate the meat raw.
- Benim için sürpriz oldu, onlar eti çiğ yediler.
Atuqtuaq eats the seal blubber uncooked.
- Atuqtuaq fok balığını çiğ yer.
Can you stop chewing gum so loudly?
- Bu kadar yüksek sesle sakız çiğnemeyi kesebilir misin?
The dew is on the leaves of grass.
- Çiğ çim yaprakları üzerinde.
The dew evaporated when the sun rose.
- Güneş doğduğunda çiğ buharlaştı.