There was a flower bed in the middle of the garden.
- Bahçenin ortasında bir çiçeklik vardı.
Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.
- Çiçeklikten çiçek toplamaya gitmeyin yoksa yakalanacaksınız.
The roses in the flowerbed smell good.
- Çiçeklikteki güller güzel kokuyor.
He bent over to see insects in the flowerbed.
- Çiçeklikteki böcekleri görmek için eğildi.
There was a flower bed in the middle of the garden.
- Bahçenin ortasında bir çiçeklik vardı.
Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.
- Çiçeklikten çiçek toplamaya gitmeyin yoksa yakalanacaksınız.
The girl is smelling the flowers.
- Kız çiçekleri kokluyor.
Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
I am immune to smallpox.
- Çiçek hastalığına bağışıklığım var.
Yellow fever and smallpox were no longer a threat.
- Sarıhumma ve çiçek artık bir tehdit değildi.
The apple trees blossomed early this year.
- Bu yıl elma ağaçları erken çiçek açtı.
Her talent blossomed early.
- Onun yeteneği erken çiçek açtı.
I love this floral arrangement.
- Bu çiçek aranjmanını seviyorum.
This floral arrangement is beautiful.
- Bu çiçek aranjmanı güzel.
The apple trees blossomed early this year.
- Bu yıl elma ağaçları erken çiçek açtı.
The cherry blossoms will be out in April.
- Kiraz çiçekleri Nisan'da çıkacak.
Cold weather keeps many plants from blooming.
- Soğuk hava birçok bitkinin çiçek açmasını engeller.
The roses are in bloom.
- Güller çiçek açmışlar.