There was a flower bed in the middle of the garden.
- Bahçenin ortasında bir çiçeklik vardı.
Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.
- Çiçeklikten çiçek toplamaya gitmeyin yoksa yakalanacaksınız.
Don't pick flowers from the flowerbed.
- Çiçeklikten çiçekleri koparma.
He bent over to see insects in the flowerbed.
- Çiçeklikteki böcekleri görmek için eğildi.
There was a flower bed in the middle of the garden.
- Bahçenin ortasında bir çiçeklik vardı.
Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.
- Çiçeklikten çiçek toplamaya gitmeyin yoksa yakalanacaksınız.
The girl is smelling the flowers.
- Kız çiçekleri kokluyor.
My father is watering the flowers.
- Babam çiçekleri suluyor.
They said he had a weak form of smallpox.
- Onun çiçek hastalığının zayıf evresini geçirdiğini söylediler.
Smallpox was unknown to Native Americans.
- Çiçek Kızılderililer tarafından bilinmiyordu.
How beautiful the roses blossomed this summer.
- Güller bu yaz ne de güzel çiçek açtı.
The apple trees blossomed early this year.
- Bu yıl elma ağaçları erken çiçek açtı.
I wear a floral dress.
- Çiçekli bir elbise giyiyorum.
I love this floral arrangement.
- Bu çiçek aranjmanını seviyorum.
This park is famous for its cherry blossoms.
- Bu park kiraz çiçekleri ile ünlüdür.
The cherry blossoms will be out in April.
- Kiraz çiçekleri Nisan'da çıkacak.
The roses are in bloom.
- Güller çiçek açmışlar.
The roses are blooming early this year.
- Güller bu yıl erken çiçek açıyor.