çevirici

listen to the pronunciation of çevirici
Turkish - English
device for reversing the direction of an electrical current (Electricity)
commutator, reversing switch
assembler
translator

I don't like using Google Translator. - Google Çevirici'yi kullanmayı sevmem.

(bilgisayar) assembler
commutator
assembler; translator; commutator
(Tıp) converting
(Bilgisayar) absolute assembler
(Denizbilim) transducer
rotator
inverter
converter
assembly
spinner
adapter
çevirici dili
assembler language
analog sayısal çevirici
analog to digital converter
çevir
(Bilgisayar) dial

I'm afraid you have dialed a wrong number. - Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.

I forgot to lift the receiver before dialing the number. - Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.

çevir
{f} converting
çevir
{f} slue
çevir
{f} translating

I wonder if there is any point in translating proverbs into English. - Atasözlerini İngilizceye çevirmede bir amacın olup olmadığını merak ediyorum.

Make a good translation of the sentence that you are translating. Don't let translations into other languages influence you. - Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.

çevir
{f} slew
çevir
surround by
çevir
{f} convert

I converted my yen into dollars. - Yenimi dolara çevirdim.

Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros. - Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.

çevir
surround

I saw them surrounding him. - Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.

We've got the house surrounded. - Evin etrafını çevirttik.

çevir
{f} converted

Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros. - Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.

I converted my yen into dollars. - Yenimi dolara çevirdim.

çevir
{f} surrounded

The police have surrounded the building. - Polisler binayı çevirdi.

We've got the house surrounded. - Evin etrafını çevirttik.

çevir
{f} rounded
çevir
{f} surrounding

I saw them surrounding him. - Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.

çevir
{f} diverted
çevir
translate

Don't translate English into Japanese word for word. - İngilizceden Japoncaya kelimesi kelimesine çeviri yapmayın.

It is difficult to translate a poem into another language. - Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.

çevir
assemble
akım çevirici
commuter
analog dijital çevirici
analog digital converter
analog çevirici
a/d convertor
analog/sayısal çevirici
analog/digital converter
bire bir çevirici
one-to-one translator
birebir çevirici
(Bilgisayar) one-to-one translator
birebir çevirici
one-to-one assembler
dil çevirici
language translator
döner çevirici
rotary converter
frekans çevirici
frequency convertor
frekans çevirici
frequency converter
girdi çevirici
input translator
güç çevirici
transducer
ideal güç çevirici
(Havacılık) ideal transducer
kod çevirici
code converter
mod çevirici
mode transformer
ortogonal modlu güç çevirici
(Askeri) orthogonal mode transducer
sayısal çevirici
digital converter
senkron çevirici
synchronous converter
senkronize çevirici
synchronous converter
seramik güç çevirici
(İnşaat,Teknik) ceramic transducer
sigara çevirici
cigarette turn around
veri çevirici
data converter
çevir
dialling
çevir
{f} flip

Tom flipped through the pages of the magazine. - Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.

Tom opened the book and flipped through the pages. - Tom kitabı açtı ve sayfaları çevirdi.

ısıl çevirici
thermal converter
Turkish - Turkish
Elektrik akımının yönünü değiştirmeye yarayan araç, komütatör
Sözlü veya yazılı çeviri yapan kimse, dilmaç, tercüman, mütercim
çevirici dili
Bilgisayarda makine dili komutlarının sembollerle kaydedildiği alçak düzeyli proglamlama dili
çevirici
Favorites