The boy caressed the girl's chin and kissed her cheek.
- Oğlan kızın çenesini okşadı ve yanağından öptü.
He tucked the napkin under his chin.
- O, peçeteyi çenesinin altına sıkıştırdı.
Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.
- Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
Tom broke Mary's jaw.
- Tom, Mary'nin çenesini kırdı.
Tom has a loose tongue.
- Tom'un düşük çenesi var.