He tucked the napkin under his chin.
- O, peçeteyi çenesinin altına sıkıştırdı.
I punched him in the chin.
- Onun çenesine yumruk attım.
Tom broke Mary's jaw.
- Tom, Mary'nin çenesini kırdı.
He got a broken jaw and lost some teeth.
- Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.
Tom has a loose tongue.
- Tom'un düşük çenesi var.