çekirdekli

listen to the pronunciation of çekirdekli
Turkish - English
pipy
having seeds; nucleate
nucleate
seedy
seeded, containing seeds
nucleated
grainy
çekirdek
kernel

Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels. - Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.

Linux is not an operating system, but only a kernel. - Linux bir işletim sistemi değil yalnızca bir çekirdektir.

çekirdek
core
çekirdekli meyve
stone fruit
çekirdek
sunflower seed
çekirdek
{i} stone
çekirdek
seed

There are seedless grapes and seedless watermelons. I wonder if there are seedless mangoes. - Çekirdeksiz üzüm ve çekirdeksiz karpuz var. Merak ediyorum çekirdeksiz mango var mı?

Are there seedless watermelons? - Çekirdeksiz karpuzlar var mı?

çekirdek
nucleus

A great deal of energy is locked up in the nucleus. - Çekirdekte büyük bir enerji hapsedilmiştir.

A comet has a distinct center called a nucleus. - Bir kuyruklu yıldızın çekirdek denilen ayrı bir merkezi vardır.

çekirdek
edible sunflower seed
çekirdek
(Askeri) bullet
çekirdek
middle third
çekirdek
germ
çekirdek
bean

Mame uses a coffee mill to grind coffee beans. - Mame kahve çekirdeklerini öğütmek için kahve değirmeni kullanır.

I grind my own coffee beans every morning. - Her sabah kendi kahve çekirdeklerimi ben öğütürüm.

çekirdek
{i} pit
çekirdek
to the core
çekirdek
quorum
çekirdek
a core
çok çekirdekli tepki
Multiple nuclei theory
iki çekirdekli
binuclear
iki çekirdekli
binucleate
sert çekirdekli meyve
drupe
çekirdek
formerly grain (goldsmith's weight)
çekirdek
cystoblast
çekirdek
roasted pumpkin seed; roasted sunflower seed
çekirdek
pip, seed, stone (of a fruit or vegetable)
çekirdek
core memory
çekirdek
(meyve) stone
çekirdek
hard core
çekirdek
kernel , nucleus , core (memory)
çekirdek
hard pan
çekirdek
pip, seed, stone; nucleus; edible sunflower seed
çekirdek
comp. core
çekirdek
middle-third
çekirdek
barysphere
çekirdek
pippin
Turkish - Turkish
çekirdekli
Favorites