Linux is not an operating system, but only a kernel.
- Linux bir işletim sistemi değil yalnızca bir çekirdektir.
Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
- Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
Are there seedless watermelons?
- Çekirdeksiz karpuzlar var mı?
There are seedless grapes and seedless watermelons. I wonder if there are seedless mangoes.
- Çekirdeksiz üzüm ve çekirdeksiz karpuz var. Merak ediyorum çekirdeksiz mango var mı?
A great deal of energy is locked up in the nucleus.
- Çekirdekte büyük bir enerji hapsedilmiştir.
A comet has a distinct center called a nucleus.
- Bir kuyruklu yıldızın çekirdek denilen ayrı bir merkezi vardır.
I grind my own coffee beans every morning.
- Her sabah kendi kahve çekirdeklerimi ben öğütürüm.
He is roasting coffee beans.
- O, kahve çekirdeklerini kavuruyor.
The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.
- Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.