They demanded that the mayor should resign.
- Onlar belediye başkanının çekilmesini istediler.
They demanded that President resign.
- Başkanın çekilmesini talep ettiler.
The British finally retreated.
- İngilizler sonunda çekildi.
They had no alternative but to retreat.
- Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu.
I walked along the beach when the tide ebbed.
- Gelgit çekildiği zaman plaj boyunca yürüdüm.
The flood waters have finally receded.
- Sel suları nihayet geri çekildi.
She opened her purse and took out her chequebook.
- Cüzdanını açtı ve çek defterini çıkardı.
Tom wrote Mary's name as the cheque payee.
- Tom çek alacaklısı olarak Mary'nin adını yazdı.
I need a tool for pulling weeds in my garden.
- Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.
He pulled up the weed and threw it away.
- O, otu çekti ve onu attı.
Tom's new shirt shrunk when he washed it and now it doesn't fit.
- Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.
My jeans have shrunk.
- Kot pantolonum çekti.
Black Americans continued to suffer from racism.
- Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
It is a shameful fact that, while there are lands where people suffer from hunger, within Japan there are many households and restaurants where much food is thrown away.
- İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.
She drew her gun and said:
- Silahını çekti ve dedi :
She drew the chair towards her.
- O sandalyeyi ona doğru çekti.
Roll up your right sleeve.
- Sağ elbise kolunu yukarı çek.
I did not want to attract attention.
- Ben dikkat çekmek istemiyordum.
Jon is far more attractive than Tom.
- Jon, Tom'dan çok daha çekicidir.
Tom gave the rope a yank.
- Tom halata ani bir çekiş verdi.
Tom yanked Mary's hair.
- Tom, Mary'nin saçını çekti.
In that language, adjectives and nouns are inflected for gender.
- O dilde, sıfatlar ve isimler cinsiyete göre çekilir.
The professor teaches Czech.
- Öğretmen, Çekçe öğretiyor.
The flag of the Czech Republic is almost the same as that of the Philippines.
- Çek Cumhuriyeti'nin bayrağı Filipinler'inkiyle neredeyse aynıdır.
May I pay with a travelers' check?
- Seyahat çekiyle ödeyebilir miyim?
I'd like to pay by check.
- Çek ile ödeme yapmak istiyorum.
The music lured everyone.
- Müzik herkesin ilgisini çekti.
Tom lured us into a trap.
- Tom bizi bir tuzağa çekti.