Turkish - English
Definition of çekiştirme in Turkish English dictionary
- detraction
- animadversion
- {i} backbiting
- çekiş
- traction
- çekiş
- draw
She watched him draw a picture.
-O, onun bir resim çekişini izledi.
- çekiş
- draft
- çekiş
- {i} hitch
- çekiştirmek
- {f} denigrate
- çekiş
- {i} pull
- çekiş
- drive
- çekiştirmek
- run down
- çekiştirmek
- pick apart
- çekiş
- haulage
- çekiş
- {i} hauling
- çekiş
- haul
- çekiş
- contend
- çekiştirmek
- pull
- çekiştirmek
- backbite
- çekiştirmek
- animadvert
- çekiştirmek
- pick to pieces
- çekiş
- draught
- çekiş
- tractive
- çekiş
- lug
- çekiş
- drawbar pull
- çekiş
- tug
Tom tugged on Mary's arm.
-Tom Mary'nin kolunu çekiştirdi.
- çekiş
- pull, drive, hitch
- çekiş
- (İnşaat) rimpull
- çekiştirmek
- to keep tugging
- çekiştirmek
- to criticize (someone) behind his/her back, backbite
- çekiştirmek
- to pull (something) at both ends
- çekiştirmek
- criticize maliciously
- çekiştirmek
- pick
- çekiştirmek
- hitch
- çekiştirmek
- to pull (sth) at both ends; to run down, to backbite
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çekiştirme in Turkish Turkish dictionary
- Çekiştirmek işi
- çekiş
- halk ağzında Ağız kavgası
- çekiş
- Çekme işi veya biçimi: "Bir düğümü bir çekişte açmak imkânını temin eden kesik ip ucunu bulunca durdular."- P. Safa
- çekiş
- Ağız kavgası, çekişme
- çekiş
- Yaylı çalgıların çalınış tekniğinde, yayın topuktan buruna doğru sürtülmesi
- çekiş
- Ağız kavgası
- çekiş
- Bir motorun çekme gücü
- çekiş
- Çekme işi veya biçimi
- çekiştirmek
- Tekrar tekrar çekerek koparmak
- çekiştirmek
- Uçlarından tutarak ayrı yönlere doğru çekmek
- çekiştirmek
- Bir kimsenin kötü taraflarını uzun uzadıya sayıp dökmek
Related Terms
çekiştirme
Hyphenation
çe·kiş·tir·meResimler
Favorites