You're being contentious.
- Sen çekişmeli davranıyorsun.
Discussions about religion are very often contentious.
- Din hakkındaki tartışmalar sık sık çok çekişmeli.
It's a dog-eat-dog business we're in.
She watched him draw a picture.
- O, onun bir resim çekişini izledi.
Tom tugged on Mary's arm.
- Tom Mary'nin kolunu çekiştirdi.