Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
- Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
This lake abounds in various kinds of fish.
- Bu gölde çeşitli balıklar var.
The company manufactures a variety of paper goods.
- Şirket, çeşitli kağıt ürünleri üretmektedir.
Variety is the spice of life.
- Çeşitlilik hayatın lezzetidir.
Tom can do all sorts of things quite well.
- Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir.
What sort of television programs are on today?
- Bugün ne çeşit televizyon programları var?
These types of books have almost no value.
- Bu çeşit kitapların neredeyse hiçbir değeri yok.
Every type of socialization requires a lie.
- Her çeşit sosyalleşme bir yalana gereksinim duyar.
Part of the charm of a big city lies in the variety of styles that can be seen in the architecture of its buildings.
- Büyük bir şehrin cazibesinin bir kısmı onun binalarının mimarisinde görülebilen stillerin çeşitliliğine bağlıdır.
She seemed like some sort of princess from a fairy tale.
- O bir peri masalından bir çeşit prenses gibi görünüyordu.
How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?
- Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?
Cabbage, cauliflower, broccoli, and Brussels sprouts are all cultivars of the same species.
- Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir.
What make of computer do you use?
- Hangi çeşit bilgisayar kullanıyorsun?
Tom came up with various ideas on how to make his business more successful.
- Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.
There are several kinds of cloud formations.
- Çeşitli bulut oluşum türleri vardır.
Sami had some form of paranoid schizophrenia.
- Sami'de bir çeşit paranoyak şizofreni vardı.
We also have lentils in our assortment.
- Ayrıca çeşitlerimizde mercimeğimiz var.
A clocktower is full of an assortment of doodads and doohickies.
- Saat kulelerinin içi çeşit çeşit zamazingoyla doludur.
I read three kind of newspapers in order to keep abreast with the times.
- Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.
In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
- Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
Oil is necessary to run various machines.
- Yağ çeşitli makinelerin çalıştırılabilmesi için gereklidir.
We discussed a wide range of topics.
- Çok çeşitli konular tartıştık.
A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
- Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.