I took the right fork of the road.
- Yolun sağ çatalına gittim.
Tom mashed the potatoes with a large fork.
- Tom büyük bir çatalla patatesleri püre yaptı.
Eating yogurt with a fork is somewhat difficult.
- Bir çatalla yoğurt yemek biraz zordur.
The general use of forks for eating started in the tenth century A.D.
- Çatalların yemek için genel kullanımı milattan sonra onuncu yüzyılda başladı.
We use chopsticks in place of knives and forks.
- Biz bıçak ve çatal yerine yemek çubuklarını kullanırız.