Turkish - English
Definition of çarmıh in Turkish English dictionary
- crucifix
- cross, crucifix; mainstays, shrouds
- shrouds
- cross
You'll repent at the cross.
-Sen çarmıhta pişman olacaksın.
Jesus died on the cross for our sins.
-İsa bizim günahlarımız için çarmıhta öldü.
- tree
- Hazreti ısa'nın gerildiği çarmıh
- the Cross
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çarmıh in Turkish Turkish dictionary
- Haç
- Suçlunun öldürülmek amacıyla çivilendiği haç biçimindeki darağacı
- Suçlunun öldürülmek amacıyla çivilendiği haç biçimindeki darağacı: "Ben iki türlü eksiklik vehmi arasında çarmıha gerilmiş gibiydim."- Y. K. Karaosmanoğlu
- Ana direkleri ve gabya çubuklarını yandan tutan halatlar
- ÇARMIH
- (Osmanlı Dönemi) Geminin direkleri başından aşağıya inen kalın ipler
- ÇARMIH
- (Osmanlı Dönemi) f. (Çar: Dört; Mıh: Çivi) Salib. Suçluyu haça germek için kurulmuş, haç şeklinde darağacı