Diligence is the way to success.
- Çalışkanlık başarının yoludur.
Success in life lies in diligence and vigilance.
- Hayatta başarı, çalışkanlık ve uyanıklık içinde yatar.
Ants and bees are examples of industry and harmony.
- Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.
The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
- Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
Mr Kondo is the most hardworking in his company.
- Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır.
He is an industrious man.
- O çalışkan bir adamdır.
He's industrious and hard working.
- O gayretli ve çalışkandır.
The majority of students here are diligent.
- Buradaki öğrencilerin çoğunluğu çalışkan.
He is the more diligent of the two.
- O ikisinden daha çalışkan olanıdır.
I think Tom is hard-working.
- Sanırım Tom çalışkan.
The Chinese are a hard-working people.
- Çinliler çok çalışkan bir halktır.
No other boy in our class is more studious than Jack.
- Bizim sınıfta başka hiçbir çocuk Jack'ten daha çalışkan değil.
She is an earnest student.
- O çalışkan bir öğrenci.