Send me the best employees that money can buy. Money is no object.
- Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil.
I require absolute loyalty of my employees.
- Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum.
I'm just a plain office worker.
- Ben sadece düz bir ofis çalışanıyım.
I am an office worker.
- Ben bir ofis çalışanıyım.
The girl running over there is my sister.
- Orada çalışan kız kız kardeşimdir.
He's an advocate of barefoot running.
- O yalınayak çalışan bir avukat.
Working men drank hard apple cider.
- Çalışan erkekler sert elma şırası içtiler.
Tom currently has ten people working for him.
- Tom şu anda onun için çalışan on kişiye sahip.