Turkish - English
Definition of çalışan (kimse) in Turkish English dictionary
- (Ticaret) employed
- in a job; working
- Simple past tense and past participle of employ
- put to use
- {s} having work, occupied, put to use
- used
- having your services engaged for; or having a job especially one that pays wages or a salary; "most of our graduates are employed"
- past of employ
- yaranmaya çalışan kimse
- adulator
- öç almaya çalışan kimse
- anyone who tries to take revenge
- akıllı görünmeye çalışan kimse
- clever dick
- arı gibi çalışan kimse
- grub
- arı gibi çalışan kimse
- bee
- aynı kurumda çalışan kimse
- confrere
- ağır işte çalışan kimse
- drudge
- bilimsel yöntemlerle çalışan kimse
- scholastic
- dini tatil günü çalışan kimse
- Sabbathbreaker
- eşek gibi çalışan kimse
- workhorse
- gönüllü çalışan kimse
- improver
- heyecanlandırmaya çalışan kimse
- emotionalist
- ikinci işte çalışan kimse
- moonlighter
- ilgi çekmeye çalışan kimse
- showman
- kutsal günde çalışan kimse
- Sabbathbreaker
- part time çalışan kimse
- part timer
- parça başı çalışan kimse
- pieceworker
- sabahlara kadar çalışan kimse
- lucubrator
- sosyeteye girmeye çalışan kimse
- social climber
- soylulara sokulmaya çalışan kimse
- tufthunter
- tam gün çalışan kimse
- full timer
- toplumsal statüsünü yükseltmeye çalışan kimse
- social climber
- yarım gün çalışan kimse
- part timer
- yerine çalışan kimse
- stand in
Related Terms
çalışan (kimse)
Hyphenation
ça·lı·şan (kim·se)Resimler
History
Favorites