He cut off a branch of the tree with his penknife.
- O çakısıyla ağacın bir dalını kesti.
Tom kept a penknife in his pocket.
- Tom cebinde bir çakı tuttu.
The knife was so dull that I couldn't cut the meat with it and I had to use my pocketknife.
- Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.
Tom used his pocketknife to cut the rope.
- Tom ipi kesmek için çakısını kullandı.