Turkish - English
Definition of çadır in Turkish English dictionary
- tent
Whose idea was it to pitch the tent here?
-Çadırı buraya kurmak kimin fikriydi?
The leader should know where to set up the tent.
-Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
- tabernacle
- wall tent
- shelter tent
- {i} tenting
- canvas
- booth
- çadır yapılar
- (Jeoloji) Tepee structures
Tepee structures resemble the tents of Indians. Tepee structures resemble Indian tents.
- çadır ağırşağı cap of a tent pole designed
- to keep the rain out
- çadır bezi
- canvas
- çadır bezi
- tent canvas
- çadır direği
- tent pole
- çadır eteği
- tent skirt
- çadır eteği tent skirt, apron of
- a tent
- çadır için yeriniz var mı
- Do you have space for a tent
- çadır kanadı
- tent flap
- çadır kazığı
- tent-peg
- çadır kazığı
- tent peg
- çadır kurmak
- pitch one's tents
- çadır kurmak
- to pitch a tent
- çadır perdesi
- fly
- çadır tablası flat wooden disk
- at the top of a tent pole
- çadır uşağı otu
- (Tabiat Doğa) (bitki) [syn.: çadır uşağı otu, uşak ağacı] gum ammoniac
- çadır çanağı/göbeği piece at the top of a tent pole
- to which the canvas is attached
- yuvarlak çadır
- tipi
- yuvarlak çadır
- tepee
- büyük çadır
- pavilion
- büyük çadır
- marquee
- iki kişilik çadır
- pup tent
- iskeletli çadır
- frame tent
- koni şeklinde çadır
- bell tent
- kutup tipi çadır
- (Askeri) arctic type shelter
- küçük çadır
- pup tent
- kıl çadır
- haircloth tent
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çadır in Turkish Turkish dictionary
- Gölgelik olarak kullanılan tente veya şemsiye
- Keçe, deri, kıl dokuma veya sık dokunmuş kalın bezden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ
- Keçe, deri, kıl dokuma veya sık dokunmuş kalın bezden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ: "Kılıcını çekip tek başına atını, düşman başkumandanının çadırına saldırarak ölüm arayan Türk kumandanları görülmüştür."- Atatürk
- (Osmanlı Dönemi) HAYME
- çadır ağırşağı
- Çadırın direk başlığı
- çadır bezi
- Pamuk veya ketenden dokunmuş kalın, sık bir tür bez
- çadır devlet
- Göçebe boy ve aşiretlerden oluşan devlet
- çadır direği
- Çadırın düzgün ve gergin kurularak çökmemesini sağlayan orta direk
- çadır tiyatrosu
- Oyunlarını ve diğer gösterilerini çok büyük bir çadır içinde halka sunan gezici tiyatro veya gösteri grubu
- çadır çanağı
- Çadır direğinin ucunda, çadır bezini tutmaya yarayan oyuk ağaç
- çadır çatı
- Orta noktadan başlayarak dört tarafa bakan yüzeyi bulunan ve kare piramit biçimindeki çatı
- çadır çiçeği
- Nilüfergillerden, Çin ve Amerika ırmaklarında yetişen, büyük yapraklı, pembe ve beyaz çiçekli bir bitki (Euryaleferox)
- kıl çadır
- Keçi kılından dokunmuş parçalarla kurulan çadır
Related Terms
çadır
Hyphenation
ça·dırPronunciation
Resimler
History
Favorites