This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
- Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
We often hear it said that ours is essentially a tragic age.
- Biz genellikle, bizimkinin aslında trajik bir çağ olduğunun söylenildiğini duyuyoruz.
The revolution brought in a new era.
- Devrim yeni bir çağ getirdi.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
How many times do I have to ask you to call me by my first name?
- Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
- Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
He was regarded as the greatest writer of the day.
- Çağının en iyi yazarı olarak görülüyordu.
The other day, I got a call from her.
- Geçen gün ondan bir çağrı aldım.
Your ideas are all out of date.
- Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
This machine is now out of date.
- Bu makine şimdi çağ dışıdır.
The pyramids were built in ancient times.
- Piramitler antik çağda inşa edildiler.
Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
- Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.