Turkish - English
Definition of çınlama in Turkish English dictionary
- ringing
The constant, high-pitched ringing in Tom's ears is driving him crazy.
-Kulaklarındaki devamlı tiz çınlama Tom'u çılgına çeviriyor.
- singing
- ting
- bells
- reverberation
- jingle
- clangor
- clang, clink
- clank
- clangour [Brit.]
- clang
- toll
- resounding
- resonance
- tingle
- peal
- {i} tinkle
- clangour
- {i} ring
The constant, high-pitched ringing in Tom's ears is driving him crazy.
-Kulaklarındaki devamlı tiz çınlama Tom'u çılgına çeviriyor.
- tingaling
- clink
- çınlamak
- {f} tinkle
- çınlamak
- ring out
- çınla
- resound
- çınla
- {f} tinkle
- çınla
- {f} resounding
- çınlamak
- sing
- çınlamak
- peal
- çınlamak
- ting
- çınlamak
- (for one´s ears) to ring
- çınla
- ting
- çınlamak
- to tinkle, to clang, to clink, to chink; (kulak) to ring
- çınlamak
- resonate
- çınlamak
- clang
- çınlamak
- din
- çınlamak
- buzz
- çınlamak
- tingle
- çınlamak
- (for one's ears) to ring
- çınlamak
- resound
- çınlamak
- to reverberate, ring clearly or sharply
- çınlamak
- (kulak) sing
- çınlamak
- jingle
- çınlamak
- clink
- çınlamak
- clanq
- çınlamak
- {f} ring
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çınlama in Turkish Turkish dictionary
- Çınlamak işi
- (Osmanlı Dönemi) TINNET
- çınlamak
- Yankı vermek
- çınlamak
- Çın diye ses çıkarmak