Fadil murdered Layla for profit.
- Fadıl çıkar için Leyla'yı öldürdü.
The business owner wants to maximize profit.
- İşletme sahibi kârı maksimuma çıkarmak istiyor.
They are bound together by common interests.
- Onlar ortak çıkarları tarafından birbirine bağlıdır.
He doesn't understand that his actions work against his own interests.
- O, onun eylemlerinin kendi çıkarlarına karşı çalıştığını anlamıyor.
But I had another advantage in it.
- Ama ondan başka bir çıkarım vardı.
Think of number one and do what is best for yourself!
- Kendi çıkarını düşün ve senin için en iyi olanı yap!
Nike has just released a pair of self-lacing shoes.
- Nike az önce kendi kendine yapışan ayakkabıları çıkardı.
Strive only for self-interest and nothing else.
- Sadece kendi çıkarlarınız için çaba gösterin ve başka hiçbir şey yapmayın.
I need to find a way out.
- Bir çıkar yol bulmam lâzım.
It is imperative that we find another way out of this situation.
- Bu duruma başka bir çıkar yol bulmamız şart.