Turkish - English
Definition of çıban in Turkish English dictionary
- boil
I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
-Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
- blain
- abscess
- fistula
- swelling
- gathering
- boil, abscess, pustule, carbuncle
- carbuncle
- pustule
- furuncle
- (Tıp) bouton
- çıban ağırşağı the sore and swollen part of
- a boil
- çıban başı
- 1. head of a boil. 2. source of trouble, Pandora's box
- çıban dökmek
- to get covered with boils
- çıban işlemek
- for a boil to suppurate, ooze pus
- çıban var
- I have a boil
- çıban çıkarmak
- to develop boils
- irin birikimi, çıban
- accumulation of pus, boils
- sivilceyi kurcalama, çıban edersin
- (Atasözü) Let a small problem be, unless you want to end up with a big problem on your hands
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çıban in Turkish Turkish dictionary
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi, apse
- Büyük derin sivilce
- (Osmanlı Dönemi) HURACE
- (Osmanlı Dönemi) ÂBEK
- baş
- (Osmanlı Dönemi) KURHA
- çıban ağırşağı
- Çıbanın patlamak üzere olan yeri
- çıban ağırşağı
- Ağır sonuçlar doğurabilecek durum veya sorun