çürüyebilir

listen to the pronunciation of çürüyebilir
Turkish - English
corruptible
{a} that may or can be corrupted
open to bribery
possible to corrupt
That which may decay and perish; the human body
{s} spoilable, able to be tainted; able to be made immoral; able to be perverted
capable of being corrupted; "corruptible judges"; "dishonest politicians"; "a purchasable senator"; "a venal police officer"
Capable of being made corrupt; subject to decay
Capable of being corrupted, or morally vitiated; susceptible of depravation
capable of being corrupted; "corruptible judges"; "dishonest politicians"; "a purchasable senator"; "a venal police officer
çürü
putrefy
çürü
{f} rotten

I smell something rotten. - Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.

Half of these apples are rotten. - Bu elmaların yarısı çürümüş.

çürü
rott
çürü
{f} rot

These oranges have rotted. - Bu portakallar çürüdü.

Tom asked Mary to throw the rotten apple into the garbage. - Tom Mary'nin çürük elmayı çöpe atmasını rica etti.

çürü
molder
çürü
become putrid
çürü
{f} blighted
çürü
go bad
çürü
{f} rotting

A stench emanated from the rotting corpses. - Çürüyen cesetlerden pis bir koku yayıldı.

That smell could be rotting meat. - O koku çürüyen et olabilir.

çürü
{f} blight
çürü
moulder
çürü
(Biyoloji) decay

Fruits decay in the sun. - Meyveler güneşte çürür.

Too many sweets cause your teeth to decay. - Fazla şeker dişlerinde çürümeye sebep olur.