I smell something rotten.
- Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.
This food smells rotten.
- Bu gıda çürük kokuyor.
These oranges have rotted.
- Bu portakallar çürüdü.
I smell something rotten.
- Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.
Sami is now rotting in jail.
- Sami şimdi hapiste çürüyor.
A stench emanated from the rotting corpses.
- Çürüyen cesetlerden pis bir koku yayıldı.
The scientific truth of evolution is so overwhelmingly established, that it is virtually impossible to refute.
- Evrimin bilimsel gerçeği o kadar büyük bir çoğunlukla kuruldu ki onu çürütmek neredeyse imkansızdır.
I don't want to refute this outworn idea.
- Bu çağ dışı fikri çürütmek istemiyorum.
Meat decays quickly in warm weather.
- Et sıcak havalarda hızla çürür.
Fruits decay in the sun.
- Meyveler güneşte çürür.