çürüten

listen to the pronunciation of çürüten
Turkish - English
cankerous
putrefacient
putrefactive
saprogenic
çürü
putrefy
çürü
{f} rotten

Tom asked Mary to throw the rotten apple into the garbage. - Tom Mary'nin çürük elmayı çöpe atmasını rica etti.

Half of the apple was rotten. - Elmanın yarısı çürümüştü.

çürü
rott
çürü
{f} rot

This food smells rotten. - Bu gıda çürük kokuyor.

These oranges have rotted. - Bu portakallar çürüdü.

çürü
molder
çürü
become putrid
çürü
{f} blighted
çürü
go bad
çürü
{f} rotting

A stench emanated from the rotting corpses. - Çürüyen cesetlerden pis bir koku yayıldı.

That smell could be rotting meat. - O koku çürüyen et olabilir.

çürü
{f} blight
çürü
moulder
çürü
(Biyoloji) decay

The apple has begun to decay. - Elma çürümeye başladı.

Meat decays quickly in warm weather. - Et sıcak havalarda hızla çürür.

Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) FÂSİH
çürüten
Favorites