Like most problems, this will eventually be solved, I think.
- Çoğu problem gibi bu da sonunda çözülür, sanırım.
All economic problems would be solved, if they made complacency taxable.
- Eğer kendi kendine yetmeyi vergiye tâbi yapmış olsalar, tüm ekonomik sorunlar çözülürdü.
Your shoes are untied.
- Ayakkabıların çözülmüş.
Tom held the knife between his teeth as he untied the knot.
- Tom düğümü çözerken bıçağı dişlerinin arasında tuttu.
The office staff worked quickly and efficiently to resolve the problem.
- Ofis çalışanları problemi çözmek için hızlı ve etkili çalıştılar.
It is impossible to resolve the conflict.
- Bu çatışmayı çözmek imkansız.
I don't have a decryption program.
- Bir şifre çözme programım yok.
Tom took off his jacket and untied his bow tie.
- Tom ceketini çıkardı ve papyonunu çözdü.
Tom held the knife between his teeth as he untied the knot.
- Tom düğümü çözerken bıçağı dişlerinin arasında tuttu.
It took me half an hour to work out this problem.
- Bu problemi çözmem yarım saatimi aldı.
I'm going to work out the problem by myself.
- Problemi kendi başıma çözeceğim.
You could have solved this puzzle with a little more patience.
- Biraz daha sabırla bu bulmacayı çözebilirdin.
The student has already solved all the problems.
- Öğrenci tüm problemleri daha önce çözdü.
He succeeded in solving the problem.
- O, sorunu çözmeyi başardı.
He tried solving the problem.
- Problemi çözmeyi denedi.
Allen was given a problem that was impossible to solve.
- Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti.
These problems will be solved in the near future.
- Bu problemler yakın gelecekte çözülmüş olacak.
As the story advances, the mystery unravels.
- Hikaye ilerledikçe gizem çözülür.
Today, we are going to unravel the mystery of the English subjunctive.
- Bugün, İngilizce dilek kipinin gizemini çözeceğiz.
Sugar dissolves in hot water.
- Şeker sıcak suda çözülür.
Sugar dissolves in warm coffee.
- Şeker sıcak kahvede çözünür.
Investigators are trying to decipher what happened.
- Müfettişler ne olduğunu çözmeye çalışıyor.
It's not going to be easy to decode.
- Şifreyi çözmek kolay olmayacak.