Friday night I crashed your party. / Saturday I said I'm sorry. / Sunday came 'n' trashed me out again.
In her home, kitchen garbage was fed to the pigs.
- Onun evinde,domuzlar mutfak çöpüyle beslenirdi.
The garbage collector comes three times a week.
- Çöp toplayıcı, haftada üç kez gelir.
There are four trash cans in the school: one for paper, one for plastic, and two more for glass and metal.
- Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha.
Do you know what you are? Trash!
- Ne olduğunu biliyor musun? Çöp.
This car is a pile of rubbish.
- Bu otomobil bir çöp yığını.
Get the rubbish out of the building.
- Çöpü binadan çıkarın.
The public is requested not to litter in these woods.
- Vatandaşların ormana çöp dökmemeleri rica olunur.
You mustn't throw litter in the street.
- Sokağa çöp atmamalısın.
There was a strange, foul-smelling brown liquid in the waste basket.
- Çöp sepetinde garip, kötü kokulu kahverengi bir sıvı vardı.
Tons of waste are produced every day in the country.
- Ülkede her gün tonlarca çöp üretilir.
Tom needs to get rid of a lot of junk.
- Tom'un bir sürü çöpten kurtulması gerekiyor.
He gathered the last three matchsticks left on the floor.
- O, yerde bırakılmış son üç kibrit çöpünü topladı.
He stuck a straw into an anthill.
- O bir karınca yuvasına bir saman çöpü soktu.
A drowning man will catch at a straw.
- Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
Tom drew the shortest straw.
- Tom en kısa çöpü çekti.
The last straw breaks the camel's back.
- Devenin belini kıran son saman çöpü.