The garbage collector comes three times a week.
- Çöp toplayıcı, haftada üç kez gelir.
Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
- Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
Do you know what you are? Trash!
- Ne olduğunu biliyor musun? Çöp.
In retrospect, it may seem obvious that we shouldn't have been burning our trash so close to our house.
- Geçmişe bakıldığında, çöplerimizi evlerimize çok yakın yakmamamız gerektiği apaçık ortadadır.
Get the rubbish out of the building.
- Çöpü binadan çıkarın.
This car is a pile of rubbish.
- Bu otomobil bir çöp yığını.
Due to his littering offense, he was forced to 10 hours community service.
- Onun çöp suçu nedeniyle, o 10 saat toplum hizmeti yapmak zorunda kaldı.
The public is requested not to litter in these woods.
- Vatandaşların ormana çöp dökmemeleri rica olunur.
Tom threw the letter into the wastebasket.
- Tom mektubu çöp sepetine attı.
Tom emptied the waste basket.
- Tom çöp kutusunu boşalttı.
Tom needs to get rid of a lot of junk.
- Tom'un bir sürü çöpten kurtulması gerekiyor.
The last straw breaks the camel's back.
- Devenin belini kıran son saman çöpü.
He stuck a straw into an anthill.
- O bir karınca yuvasına bir saman çöpü soktu.