çöktürmek

listen to the pronunciation of çöktürmek
Turkish - English
to settle, make (a substance) settle
to make (something, someone) collapse
(Denizbilim) settle
precipitate
collapse
çöktürmek işi
to precipitate the job
çöktürme
(Gıda,Kimya) precipitation
çöktürme
settling
çök
gravitate
çök
{f} settling
çök
cave in
diz çöktürmek
1. to make (someone) kneel down. 2. to subdue, bring (someone) to his knees
çök
collapse

He collapsed to his knees. - O, dizlerinin üzerine çöktü.

The news was all about the collapse of the Soviet Union. - Haber tamamen Rusya'nın çöküşü hakkında idi.

çök
collapsed

He collapsed to his knees. - O, dizlerinin üzerine çöktü.

The house collapsed in an earthquake. - Ev bir depremde çöktü.

çöktürme
collapsing, making (something, someone) collapse
çöktürme
settling, making (a substance) settle
Turkish - Turkish
Çökmesine yol açmak, çökmesine sebep olmak
çöktürme
Çöktürmek işi
çöktürmek
Favorites