Turkish - English
Definition of âyan in Turkish English dictionary
- clear, evident, manifest belli, açık
- notables, chiefs; senators
- notables, chief men
- clear
- ayan beyan
- clearly, plainly
- ayan beyan
- very clear
- ayan olmak
- to be evident, be clear
- âyan meclisi
- the Senate
- perde ayan
- (Elektrik, Elektronik) tone control
- sertlik ayan
- contrast control
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of âyan in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) (İyân) Aşikâr. Belli. Herkesin bilebileceği ve görebileceği
- (Osmanlı Dönemi) Çiftçi âletlerinden olan saban okunun bileziği
- Belli, açık
- Taşradaki nüfuzlu ailelere verilen san
- Açık, belli, aşikar
- Osmanlı devletinde taşradaki nüfuzlu ailelere verilen unvan
- Açıkça
- Muhtar
- Saban okunun bileziği
- AYAN BEYAN
- (Hukuk) Apaçık, besbelli, bütün çıplaklığıyla görünen
- ayan beyan
- Besbelli, apaçık, açık seçik bir biçimde
- ayan olmak
- Belli olmak, bilinir olmak
- BİL'AYAN
- (Osmanlı Dönemi) Açık olarak. Meydanda olarak
- MECLİSİ AYAN
- (Hukuk) Osmanlı İmparatorluğunda iki millet meclisinden üyeleri hükümetçe seçilmiş olanlar