]]

listen to the pronunciation of ]]
English - Turkish

Definition of ]] in English Turkish dictionary

pound
{f} çarpmak
pound
{f} ezmek
pound
çakmak
pound
sahipsiz hayvanların ya da yasak yere park eden arabaların alıkonduğu yer
pound
Paund

Bir paund çay satın aldık. - We bought a pound of tea.

Bu çanta bana 6 paunda maloldu. - This bag cost me 6 pounds.

pound
Sterlin

Bu sterlinleri dolara bozdurabilir miyim lütfen? - Could I change these pounds for dollars, please?

pound
(Askeri) LİBRE: 453.60 grama eşit ağırlık birimi
pound
{i} libre (453 gr.)
pound
{f} ağıla kapamak
pound
barınak/sterlin/libre
pound
{f} yumruklamak
pound
{i} ağıl
pound
{f} topa tutmak
pound
vurulan yer
pound
{i} sahipsiz hayvanların tutulduğu yer
pound
{f} havanda dövmek
pound
{i} zor pozisyon
pound
{i} pound
pound
{f} (gemi) dalgaya çarpmak
English - English
pound