[see fracted ]

listen to the pronunciation of [see fracted ]
English - Turkish

Definition of [see fracted ] in English Turkish dictionary

removed
kaldırılmış
removed
{f} kaldır

Eski mobilyayı kaldırdık. - We removed the old furniture.

Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var. - There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed.

removed
kaldırılan
removed
(Bilgisayar) kaldırıldı

Leyla'nın cesedi kaldırıldı. - Layla's body was removed.

Ağaçlar parktan kaldırıldı. - Trees have been removed from the park.

removed
ortadan kalkmak
removed
bertaraf olmak
removed
a first cousin twice removed kuzenin torunu
removed
ayrı
removed
taşın/taşı/çıkar
removed
alâkası olmayan
removed
uzak/taşınmış/çıkarılmış
removed
uzak

Yaralı, olay yerinden uzaklaştırıldı. - The injured were removed from the scene.

Fadıl'ın görevi onu dış dünyadan uzak tuttu. - Fadil's job kept him removed from the outside world.

English - English
removed