[1] to come into contact and be locked together (with another part)

listen to the pronunciation of [1] to come into contact and be locked together (with another part)
English - Turkish

Definition of [1] to come into contact and be locked together (with another part) in English Turkish dictionary

engage
nişanlanmak
engage
{f} çarpışmaya girmek
engage
ilgisini çekmek
engage
birbirine geçmek
engage
{f} mak. birbirine geçmek; birbirine
engage
peylemek
engage
tutturmak
engage
çalıştırmak
engage
iç içe geçmek
engage
çatışmak
engage
meşgul et
engage
birbirine geçirmek
engage
hücum etmek
engage
saldırmak
engage
birbirine girmek
engage
{f} çekmek
engage
{f} söz vermek
engage
{f} işe almak, tutmak, angaje etmek
engage
bir

Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı. - Tom bought an engagement ring for Mary with money he inherited from his grandfather.

Yarın herhangi bir randevun var mı? - Do you have any engagement tomorrow?

engage
(İnşaat) kavramak
English - English
engage
[1] to come into contact and be locked together (with another part)
Favorites