Sadece sana şans dilemek için uğradım.
- I just stopped by to wish you luck.
Anneme mutlu yıllar dilemek istiyorum.
- I'd like to wish my mom a happy birthday.
Benim arzuma boyun eğmesi için onu zorladım.
- I forced him into complying with my wish.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
O, sana en iyi dileklerini gönderdi.
- She sent you her best wishes.
Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
- All the best wishes on this wonderful day.
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
- She cremated him against his wishes.
İnşallah isteklerin gerçekleşir.
- I hope your wishes will come true.
Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.
- I wish I were what I was when I wished I were what I am.
Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
- There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
- It was clear that Hanako did not wish to marry Taro.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
Mr. White took the paw from his pocket and eyed it dubiously. I don't know what to wish for, and that's a fact, he said slowly. It seems to me I've got all I want..