O bir canlı, dolayısıyla doğal olarak sıçıyor da.
- It's a living being, so of course it shits.
Bir çok insan için hayatın anlamı üç kelime ile uyar: YSU - ye, sıç, uyu.
- The meaning of life for most people fits into three letters: ESS - eat, shit, sleep.
Bu kahrolası cümleyi nasıl tercüme edeceğimi bilmiyorum, kendin tercüme et, herkes kendi bokunu temizlesin.
- I fucking don't know how to translate this sentence, translate it yourself, everybody deal with their own shit.
Hepimizin korkudan ödü bokuna karıştı.
- We were all scared shitless.
O karalayıcı bok herifi tekrar duymak istemiyorum!
- I never want to hear that slanderous shit again!
Hayır, adamım, bu esrar birinci sınıftır.
- Yo, man, this shit is top notch.