Rending of garments for shiva is a Jewish tradition.
We are most vulnerable now to the messages of the new subcults, to the claims and counterclaims that rend the air.
A New York city taxicab license earns more than $10,000 a year in rent.
Park Caddesinde sahip olduğun o kiralık eve ilgi duyuyorum.
- I'm interested in that house you've got for rent on Park Street.
Kiralık bir oda arıyorum.
- I'm looking for a room for rent.
Bir ev kiralamak istiyorum.
- I'd like to rent a house.
Bir araba kiralamak istiyorum.
- I would like to rent a car.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
Bir araba kiralamak istiyorum.
- I would like to rent a car.
Kiralık bir evimiz var.
- We have a house for rent.
Onlar kiralık bir evde yaşamaktadırlar.
- They live in a rented house.
Bu ayın kira bedelini hâlâ ödemedin.
- You still haven't paid this month's rent.
Tom'un kira bedelini ödemek için yeterli parası yoktu.
- Tom didn't have enough money to pay his rent.
Bizim partimiz için bir oda kiralamamız gerekir.
- We have to rent a room for our party.
Bir araba kiralamak istiyorum.
- I'd like to rent a car.
Bir araba kiralamak istiyorum.
- I'd like to rent a car.
Bir araba kiralamak istiyorum.
- I would like to rent a car.
O, odayı ayda yetmiş bin yene bir öğrenciye kiraya vermektedir.
- She rents the room to a student for seventy thousand yen a month.
Bu odayı bir öğrenciye kiraya vermek istiyorum.
- I want to rent this room to a student.
If the rent ceiling is set above the equilibrium rent,it has no effect.
Kira kontrolü bir ev sahibinin bir daire için isteyebileceği kirayı sınırlar.
- Rent control limits the rent that a landlord can charge for an apartment.
Biz bir konuk evinde kiralık bir oda bulduk.
- We found a room to rent in a guest house.
Kiralık bir ev arıyorum.
- I am looking for a house to rent.
... on supports a hands-off village in the go rent out ...
... to playing back movies, we can also rent the movies directly here from the tablet. ...