Turkish - English
Definition of (pili) in Turkish English dictionary
- (Tıp) pilus
- A hairlike appendage found on the cell surface of many bacteria
- {i} hair, stringy material that grows from the head and other parts of the body
- hairlike structure especially on the surface of a cell or microorganism
- kalp pili (geçici)
- (Tıp) pacemaker
- pili
- (Gıda,Tıp) pili
- pili
- (Gıda) pilus
- pili annulati
- (Tıp) pili annulati
- pili bitmek
- (deyim) run out of steam
- pili torti
- (Tıp) pili torti
- ısı pili
- thermocouple
- akordeon pili
- accordion pleats
- atom pili
- atom reactor
- bunsen pili
- bunsen cell
- deniz pili
- sea cell
- derişim pili
- concentration cell
- edison pili
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) edison cell
- elektrik pili
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) electric cell
- elektrik pili
- (Elektrik, Elektronik) weston cell
- elektrik pili
- (Elektrik, Elektronik) voltaic pile
- elektrik pili
- (Elektrik, Elektronik) voltaic battery
- fener pili
- flashlight battery
- gaz pili
- gas cell
- iletken ölçme pili
- conductivity cell
- iletkenlik pili
- conductivity cell
- kâlp pili
- pacemaker
I've got a pacemaker.
-Benim bir kalp pilim var.
- pili bitmek
- slang 1. to be exhausted, give out. 2. to be past one's prime, be past it
- pili devre dişi bırakan aygıt
- (radyo) eliminator
- yapay kalp pili
- (Tıp) artificial cardiac pacing
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of (pili) in Turkish Turkish dictionary
- pili
- Giyimi model özelliğine göre verilen katlanan bolluk
- pili
- Kumaş, kâğıt vb.nde bir bölümün öbürünün üzerine gelmesiyle oluşan kıvrım: "Gayet ince pililer külahın tepesinde birleşiyordu."- B. R. Eyuboğlu
Related Terms
English - Turkish
Definition of (pili) in English Turkish dictionary
- floccinaucinihilipilification
- Bir şeyleri değersiz hale getirme veya değersiz olarak tanımlama eğilimi