Ben kişisel yaşamınıza müdahale etmek istemiyorum.
- I don't want to interfere with your personal life.
Müdahale etmek istemiyorum.
- I don't wish to interfere.
Müdahale etmemeliydim.
- I shouldn't have interfered.
Asla müdahale etmemeliydin.
- You should've never interfered.
Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi.
- Bob told Jane not to interfere in his personal affairs.
Özel işlere karışmayın.
- Don't interfere in private concerns.