English - Turkish
Definition of (n ) the value or information in a table cell or list item in English Turkish dictionary
- entry
- {i} giriş
Dün bloğa bir giriş postaladı.
-She posted an entry to the blog yesterday.
Tom'un girişi reddedildi.
-Tom was denied entry.
- entry
- {i} girdi
- entry
- (Avcılık) baskın
- entry
- yarışmacı
- entry
- giriş yeri
- entry
- geçit
- entry
- (Bilgisayar) öğe
- entry
- {i} girme
Evde zorla girme işaretleri yoktu.
-There were no signs of forced entry in the house.
- entry
- Varlık
- entry
- {i} antre
- entry
- {i} katılma
- entry
- geminin manifestosunu verip gümrüğe giriş kaydı yaptırma entrywaymethal
- entry
- {i} kayıt
- entry
- {i} madde
- entry
- (isim) giriş, antre, girme, kalem, kapı, sahneye çıkma, katılma, girdi, madde, kayıt
- entry
- sahip olarak mülke girme
- entry
- {i} kapı
- entry
- {i} sahneye çıkma
- entry
- girilecekdouble entry çifte kayıt usulu
Related Terms
(n ) the value or information in a table cell or list item
Hyphenation
(n ) the val·ue or in·for·ma·tion in a ta·ble cell or list i·temPronunciation
Resimler
Favorites