(n) canavar

listen to the pronunciation of (n) canavar
Turkish - English
(n ) beast
canavar
monster

Tom told his son the story about a monster that ate children. - Tom oğluna çocukları yiyen bir canavar hakkındaki hikayeyi anlattı.

It's true that he saw a monster. - Onun bir canavar gördüğü doğrudur.

canavar gibi
monstrous
canavar
beast

They say that music soothes the savage beast, but for me personally, it neither relaxes me nor calms me. - Onlar müziğin vahşi canavarı sakinleştirdiğini söylüyorlar ama benim için şahsen, o beni ne rahatlatıyor ne de sakinleştiriyor.

You really have to control your jealousy. It's like a beast inside of you. - Gerçekten kıskançlığını kontrol etmek zorundasın. O senin içindeki bir canavar gibidir.

canavar ruhlu
savage
ateş püskürten canavar
chimera
canavar
brute
canavar
monkey
canavar
evil
canavar
cruel
canavar
super
canavar
imp
canavar kesilmek
become brutal
Yarı insan yarı boğa canavar
Minotaur
ayaklı canavar
a child just beginning to walk (who pulls things down), little terror, little monster (said affectionately)
canavar
bully, brutal person
canavar
monster; imp, monkey; cruel, evil; super
canavar
ogre

If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children! - Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!

canavar
chimera
canavar
impudent, naughty child
canavar
monstrosity
canavar
rambunctious, tough, or uncontrollable person
canavar
dangerous wild animal
canavar
monster, mythical beast, dragon
canavar düdüğü
siren, alarm whistle
canavar gibi
1. fierce; enormous. 2. like mad, very hard; excessively
canavar gibi
very good
canavar kesilmek
to become brutal
canavar otu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: canavarotugiller,orobanhiye) purple broomerape, yarrow broomerape
canavar pres
monster press
canavar ruhlu
brutal, murderous, inhuman
canavar ruhlu kimse
fiend
canavar tipli kimse
gargoyle
canavar şeklinde heykelcikler
(Sanat) gargoyles
içimizdeki canavar
the beast in us
yarı kadın yarı kuş canavar
Harpy
Turkish - Turkish

Definition of (n) canavar in Turkish Turkish dictionary

CANAVAR
Köpek balığı: "Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş."- S. F. Abasıyanık
CANAVAR
(Osmanlı Dönemi) Vahşi, yırtıcı hayvan. Kurt
CANAVAR
Haşarı, yaramaz çocuk
CANAVAR
Kurt, domuz gibi cana kıyan yaban hayvanı
CANAVAR
(Osmanlı Dönemi) f. Can alıcı, kahredici
CANAVAR
Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan: "Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek."- F. N. Çamlıbel
CANAVAR
Acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse)
canavar
Saldırgan balık
canavar
Köpek balığı
canavar
Faruk Nafiz çamlıbel'in manzum bir oyunu
canavar
Masallarda sözü geçen yabanî, yırtıcı hayvan
canavar
Köpek bağı
canavar düdüğü
Taşıtlarda bulunan, tiz ses çıkaran alet
canavar düdüğü
Acı acı ses çıkaran ve uzaklara kadar tehlike işareti vermek için kullanılan düdük
canavar otu
Canavar otugiller familyasının örnek türlerinden olan ve kenevirle tütün köklerinin asalaklarından biri sayılan çiçekli bitki (Orobanche ramosa)
canavar otugiller
Bitişik taç yapraklı iki çeneklilerden, tarım bitkilerine zarar veren asalak bir bitki familyası
(n) canavar
Favorites