(especially with in) to undertake with enthusiasm

listen to the pronunciation of (especially with in) to undertake with enthusiasm
English - Turkish

Definition of (especially with in) to undertake with enthusiasm in English Turkish dictionary

dive
{f} dalmak

İncileri bulmak isteyen derin dalmak zorunda. - Who wants to find pearls, has to dive deep.

Sığ suda dalmak tehlikeli. - It's dangerous to dive in shallow water.

dive
{f} atlamak
dive
{f} düşmek
dive
{i} atlama
dive
{f} azalmak
dive
(Havacılık) balıklama atlayış
dive
su altına dalmak
dive
balıklama atlamak
dive
cummak
dive
(suya) balıklama atlamak
dive
dalış

Tom bir dalış ustasıdır. - Tom is a dive master.

Tom Mary'nin suya dalışını izledi. - Tom watched Mary dive into the water.

dive
{f} suya dal

Mayuko soğuk suya daldı. - Mayuko dived into the cold water.

Tom Mary'nin suya dalışını izledi. - Tom watched Mary dive into the water.

dive
{i} k.dili. batakhane. diving board atlama tahtası
dive
dive bomber bombardıman uçağı diving
dive
{i} hav. pike
dive
(fiil) dalmak, atlamak, dalış yapmak, pike yapmak; elini daldırmak; gömülmek; azalmak; düşmek
dive
suya atlamak
dive
{f} suya dalmak, dalmak
English - English
dive

She dove right in and started making improvements.

(especially with in) to undertake with enthusiasm
Favorites